istanbulotelramadaİstanbul Sultanahmet Topkapı Sarayı

Topkapı Sarayı

Topkapı Sarayı, dünyada benzeri bulunmayacak zenginliğe ve derinliğe sahip bir müze. Devasa bir imparatorluğun, üç kıtayı dört asır boyunca yönettiği saray, sahip olduğu kültür ve inanç değerleri, mimarlık ve sanat ögeleri, devlet ve hükümdar hazineleri ile şehrin köklerine ışık tutan tarihi yarımadanın içinde tüm ihtişamıyla yükseliyor.
İstanbul siluetinin en güzel köşesine yerleşmiş olan saray, beş yüz yıllık geçmişi, göz kamaştıran hazineleri ve tarihî tanıklıklarıyla her devrin gözdesi. Fatih Sultan Mehmet’in 1478’de yaptırdığı saray, Abdülmecid’in Dolmabahçe Sarayını yaptırmasına kadar Osmanlı İmparatorluğunun 600 yıllık tarihinin 400 yılının idari merkezi ve Osmanlı padişahlarının resmi ikametgâhı oldu.

700 BİN METREKARELİK TARİHİ YAPI

Topkapı Sarayı, İstanbul‘un UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesinde yer alan Tarihi Yarımada bölgesinde, Sarayburnu’nda eski bir Bizans akropolü üzerinde kurulu. 700 bin metrekarelik bir alanda inşa edilmiş saray, paha biçilmez koleksiyonları, arşivi ve muazzam bir kitap külliyatına kütüphanesiyle ülkemizin ve dünyanın sayılı saray müzelerinden.

Fatih Sultan Mehmed’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinin ardından 1460’lı yıllarda, Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasında kalan tarihi İstanbul yarımadasının ucunda, İstanbul’un en güzel köşesinde yapımına başlanmış. Fatih’in bizzat kendi karar verici rolü ile şekillendirdiği saray 1478’de tamamlanmış.

Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’un fethi sonrasında Osmanlı Devleti’ni bir imparatorluğa dönüştürme hayalinin parçası olarak hem konut hem de yönetim merkezi olarak planlanmış. Üç tarafı denizlerle çevrili sarayın muhteşem bir manzarası var.

Tarih belgelerde ‘Saray-ı Cedit’ olarak geçen Topkapı Sarayı, günümüzdeki adını I. Mahmut Döneminde yaptırılan Sahil Sarayı denilen yazlık bir sahil sarayından almış. Önündeki selam toplarından ismini alan ahşap saray, 1863’teki yangında tamamen yok olsa da ismini Topkapı Sarayı’na miras bırakmış.

Osmanlı’nın en parlak en muhteşem ve en görkemli günlerinin şahidi saray, ‘Saray-ı Amire’, ‘Südde-i Saadet’, ‘Saray-ı Hümayun’ ve ‘Der-i Devlet’ gibi isimlerle de anılmış. Fatih’ten itibaren Abdülmecid’e kadar yaklaşık 400 yıl süreyle Osmanlının yönetim merkezi, eğitim kurumu, aynı zamanda padişah ailesi ve saray halkının yaşam merkezi olmuş.

Her taşında tarihin başka bir izini taşıyan Topkapı Sarayı mütevazı bir mimariye sahip. Avrupa’nın gösterişli saraylarına benzemiyor. Her ne kadar güçlü bir imparatorluğun sarayı olsa da, esasında askeri bir merkez olduğundan İmparatorluğun en parlak dönemlerinde dahi büyük ve ihtişamlı yapılar saraya eklenmemiş.

Topkapı Sarayı’na sonradan gelen sultanlar tarafından da özgün planlama anlayışını ve hiyerarşik düzenini kaybetmeden ilaveler yapmış. Kanuni Sultan Süleyman, III. Murat ve IV. Mehmet Reşat dönemlerinde hem plan hem de işlev açısından geliştirilmiş ve yenilenmiş.

İstanbul’daki tarihsel mekânların en değerlisi Topkapı Sarayı, 19. yüzyıla kadar Saray-u Hümayun olarak adlandırılmış. Abdülmecid döneminde imparatorluğun modernleşmesinin bir yansıması olarak yönetimin, zamanın devlet protokol kuralları ve merasimlerine göre planlanmış Boğaziçi’ndeki Dolmabahçe’ye taşınmasından sonra da hizmet vermeye devam etmiş.

Bu dönemden sonra batılılaşma ile birlikte Topkapı Sarayı denmeye başlanmış. Cülus, cenaze, ‘Hırka-ı Saadet’ ziyareti gibi bazı saray gelenekleri için kullanılmaya devam edilmiş. Bu dönemde Topkapı Sarayı Hazinesindeki eski eserler yabancı misafirlerin ziyaretine açılmış.

Bu gelenek Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan kadar yaşatılmış. Topkapı Sarayı 3 Nisan 1924 tarihinde de Cumhuriyet’in ilk müzesi olarak ziyarete açılmış. 1985’te UNESCO Listesine giren İstanbul Tarihi Yarımada içerisinde yer alan Topkapı Sarayı Müzesi, gerek mimari yapıları herekse de koleksiyonları ve yaklaşık 300 bin arşivi ile dünyanın en büyük saray-müzelerinden biri.

TOPKAPI SARAYI’NIN BÖLÜMLERİ

Topkapı Sarayı, bir eksen üstüne sıralanmış büyük avlular ve bunların çevresine yerleştirilmiş mekanlardan oluşuyor. Etrafı surlarla çevrili saraya Ayasofya’nın arkasında bulunan Bâb-ı Hümâyûn kapısından yapılıyor. Buradan sarayın birinci avlusuna, Bâb-ı Selam’dan da ikinci avlusuna giriliyor.

Sarayburnu’nda denize nazır, eşsiz bir yerde olan Topkapı Sarayı temelde Birun, devlete üst sınıf yöneticilerin yetiştirildiği okul olan Enderun ve Harem olmak üzere üç teşkilattan oluşuyor. Birinci ve ikinci avludaki hizmet yapılarından oluşan Birun yer alırken, iç örgütlenme ile ilgili yapılardan oluşan Enderûn üçüncü avluda yer alıyor.

➤ Surlarla Çevrili Saray-ı Hümayun’un Yapıları: Bab-ı Hümayun, Hasbahçe (Gülhane Parkı), Has Ahırlar, Soğukçeşme Kapısı, Otluk Kapısı, Odun Kapısı, Balıkhane Kapısı, Vükela Kapısı, Yalıköşkü Kapısı, Alay Köşkü, Sepetçiler Kasrı, Yalı Köşkü, İncili Köşk, Şevkiye Köşkü, Eski Kayıkhaneler, Yeni Darphane, Darphane Köşkü, Gülhane Kasrı, Gotlar Sütunu, Çinili Köşk, Revan Köşkü, Bağdat Köşkü, III. Osman Köşkü, Sofa Köşkü.

➤ İç Saraydaki Yapılar: Bâbüsselâm (Selam Kapısı), Saray Mutfakları, Babüssaade (Saadet Kapısı), Arz Odası, Fatih Köşkü, Hekimbaşı odası, Ağalar Camii, İç hazine, Raht Hazinesi, Has Ahır, Kubbealtı, III. Ahmet Kütüphanesi, Sünnet odası, III. Murat Köşkü.

RAMADA ENCORE BY WYNDHAM İSTANBUL AVCILAR TOPKAPI SARAYI’NA SADECE 30 KM

İstanbul’un merkezî lokasyonlarından Avcılar’da bulunan otelimizin Topkapı Sarayı’na uzaklığı ise sadece 30 km. Özel aracınız ya da toplu taşıma kullanarak Topkapı Sarayı’na ulaşmanız ortalama 20-25 dakikanızı alacaktır. Ramada Encore by Wyndham İstanbul Avcılar’daki konaklamanıza Topkapı Sarayı ziyaretinizi de eklemeyi unutmayın.